5 Ekim 2011 Çarşamba

Ölesiye aç ve ileri derece miyopsanız hayat çok zor



Geçenlerde ıssız bi yerde pis bi tostçunun önünde söylene söylene tostumu bekliyorum.
 Adam ayvalık tostunu yeniden icat ediyo sanki. Birazdan "evreka evreka" diye dükkandan fırlayacak allah korusun. 
Ya da ben siparişi verince filan danayı kesti bağırsaklara doldurdu sucuk yapıp kurumaya filan bıraktı. İşte kesmeden önce sütünü sağdı ondan da kaşarı yapıcak. İnşallah ketçap hazırdır domatesten filan yapmaya kalkmaz hatta sorarsa iyisimi hiç bulaşmıyım ketçap istemiyorum amca diyim" filan diyorum.
 Peki ya sosisler? Acaba dananın neresinden yapcak? Oyy bak böyle düşününce bi midem kalktı acaba vaz mı geçsem? Piskevit yiyeydim iyiydi. İyi ama ya ben vazgeçtim diyince amca dellenip beni keserse, o kadar uğraştı sonuçta kaşardı sucuktu. Benden sucuk da yapar mı ki? Peki ya sosis? Acaba neremden yapar?"
Muhabbetin yeterince leş olması yetmezmiş gibi bide sürekli boka sarıyo nedense.
Açlıktan olsa gerek.
 Derken bi kedi sırnaşıyo ayağıma. Seviyorum onu, anneğğm diyorum ne tatlı şeysin sen öyle piç kurusu. Bi pati ver anneye" 
"-Ketçap mayonez?"
O sesi duyunca kediciğin öyle bi kaçışı vardı ki.
Dedim kesin bu adam bunun bütün ailesini doğramış, sucuk yapmış.
 Peki ya sosis?
...
Derken Ömer'i gördüm uzaktan. El salladım hemen, gel gel diye işaret ettim. Gülümseyerek bana doğru gelmeye başladı. Yaklaşınca netleşti suratı, netleştikçe de Ömerlikten çıktı, başkası oldu.
Kim bu be?
O kadar da gel gel yaptım elin adamına bide. Artık hiç bozuntuya vermedim, şaşırtıcı biçimde o da vermedi. Geldi öptü napıyosun görüşmeyeli dedi hiç dedim iş güç işte bildiğin gibi. Acıktım şimdi bişiyler yicem dedim. Sen buralarda yemek yermiydin ya dedi, güldü. Beni o kadar iyi tanıyo sanki deyus. Ya dedim şurda toplantım var ondan yani yoksa buranın sokağından geçmem o derece haha zaten kime anlatıyorum ki bende sen zaten huyumu gayet iyi biliyosundur dimi.
Durduk bi iki saniye. E konuşcak bişiy kalmadı tabi 2 dakkadır tanıdığın bi adamla ne konuşcaksın ki zaten. İşten çıktın galiba dedim evet dedi. Tamam o zaman yorgunsundur sen fazla tutmiyim seni görüşürüz nasılsa dedim. Tamam dedi görüşürüz elimi sıktı öptü kırk yıllık arkadaş gibi sarılıp vedalaştık. Ama içimden diyorum "ulan ne güzelde idare ettim ha attım tutturdum hehe" filan bi gaza geldim ben. Gazın etkisiyle olucak arkasından "Muzaffer'e de selam söyle" diye bağırdım.
 Ulan!? Muzaffer ne amınakoyim. Mert, Burak, Deniz ne güne duruyo.
Döndü;

"Pardon?" dedi.
O an;
----------------------------------------
- Pardon ? Şey açık konuşmak gerekirse biz nerden tanışıyoduk ya ben tam çıkaramadım.

1- Eeee şey küçükken biz aynı bale kursundaydık.

Yok olmadı bu.
---
2- Eeee şey ehehe bilmemki :) 
- E o zaman ne diye bi saattir lafa tutuyosun beni. Hastamısın
- Git be:( Sanki kendi kendime konuşuyorum amcık. Bakıyorum burda bi saattir bana Oscar lık ayak yapıyosun maşşallah. O zamaan "En di askır gouz tuu ..!?" Eee şey senin isim neydi?

Yok yok buda olmadı.
---
3- Yaa nerden olcak şeyden işte şey sen söyleyiver adını şey seminerinden "Doğada alglerin içgüdüsel davranışı ve inovasyon!?"

Alglerin içgüdüsü mü? hiç sanmıyorum:) Buda olmadı.
---
4-Hii sen baya tanımadın beni ya aşkolsun ay valla tanımadın ya hayretbişi. Yok yook gözlerinden belli oluyo anladım ben. keşke hiç seslenmeseydim ya ama hata bendee....

Bilemiyorum ya, bu da olmadı gibi.
---
5- Tanışmıyoruz aaslında ben sadece benzetmişim. Ama sende baya anasının gözüymüşsün hiç çaktırmıyosun da ha tanıyomuş ayağına maşşallah insanı şapur şupur öpüyosun bıraksam götürcen ne ayaksın olm? Aayh yetişin a dostlar sapık var!

Yok yok o iş büyür ya tostçu amca filan çıkar bunu sucuk mucuk yapmaya kalkar. Gerçi hakediyo ya deyus.
Neyse buda olmadı.
---
6-Şey ya sen bizim Can'ın arkadaşı değilmisin?

Hah bu oldu işte. Evet evet böyle demeliyim. Kesin Can diye bi arkadaşı vardır bunun. Can çok popili bi isim çünkü. Benim çevremde bile "İsmi Can olan insanlar sınıfı" adında bi popülasyon bile mevcut.

Tüm bu senaryolar kafamdan bi 2 saniye içinde geçip giderken;
------------------------------------

"Pardon? Ne dedin anlayamadım." dedi sadece.
"Eee, Muzaffer dedim, selam söyle"
Gülümsedi.
"Tamam söylerim"

Yürüdü gitti. Arkasından bakakaldım.
Sonrasındaysa derin düşüncelere daldım.
"Kim la bu dallama?"



-------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Ps: Bu hikayede ana fikir artık ayvalık tostundan tiksindiğimdir. Sanırım sucuk ve sosisten de öyle

Sevgiler..




2 yorum:

diyen g. yorumu okuyucularına bıraktı...